Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Savunma Sanayii Vurgusu: "Toplu İğne Üretemiyorduk, Şi...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Altay Tankı teslimat töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin sa...
Çin'in Geleceğini Belirleyen Dört Gün Başladı: Türkiye'yi ve Küresel Ekonomiyi Nasıl Etkileyecek?
Dünya ekonomisinin geleceğini yakından ilgilendiren kritik bir toplantı bugün (20 Ekim 2025) Çin’in başkenti Pekin’de başladı. Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi’nin 4. Genel Kurulu (4. Plenum), ülkenin önümüzdeki beş yıllık dönemine yön verecek olan 15. Beş Yıllık Kalkınma Planı (2026-2030) taslağını masaya yatırıyor. Parti lideri ve Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in başkanlık ettiği bu toplantı, sadece Çin için değil, küresel ticaret dengeleri ve Türkiye ekonomisi için de hayati öneme sahip kararların alınacağı dört günlük yoğun bir maraton olacak.
Neden Bu Toplantı Küresel Ekonomi İçin Hayati?
Çin, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi ve küresel tedarik zincirinin merkezidir. ÇKP’nin bu toplantıda belirleyeceği Beş Yıllık Plan, ülkenin büyüme modelini nasıl değiştireceğini somutlaştırır. Özellikle son yıllarda ABD ve Batı ile yaşanan ticaret ve teknoloji savaşları nedeniyle, Çin’in atacağı her adım, uluslararası piyasalarda domino etkisi yaratmaktadır.
15. Planda Masadaki En Kritik Üç Başlık
Bu planın ana teması, Çin’in "kendi kendine yetebilirlik" ve "iç talep odaklı büyüme" stratejilerini derinleştirmesi bekleniyor. Toplantının odaklandığı üç ana başlık, tüm dünya için yol haritası niteliğindedir:
- İç Tüketimin Canlandırılması: Çin, uzun yıllardır ihracata dayalı büyüme modelinden, daha istikrarlı bir yapı olan iç tüketime dayalı büyümeye geçmeyi hedefliyor. Bu stratejik değişim, küresel mal ve emtia talebini doğrudan etkileyecektir.
- Teknolojik Öz Yeterlilik (Çip Bağımsızlığı): ABD’nin ambargolarına karşı Çin, yarı iletken (çip), yapay zekâ ve uzay teknolojilerinde yerli üretimi ve Ar-Ge’yi hızlandırmayı planlıyor. Bu alandaki yoğun yatırımlar, küresel teknoloji rekabetini körükleyecektir.
- Yeşil ve Sürdürülebilir Kalkınma: İklim hedefleri doğrultusunda, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımların katlanarak artması bekleniyor. Bu karar, sanayide ve enerji sektöründe ciddi bir dönüşümü beraberinde getirecektir.
Türkiye’ye Yansımaları Nasıl Olacak?
Çin'in stratejik kararları, Türkiye ekonomisi için hem riskler hem de fırsatlar barındırıyor. İşte Türk firmalarının yakından izlemesi gereken olası etkiler:
- Fırsat: Eğer Çin iç piyasasını güçlendirirse, Türkiye’nin bu dev pazara gıda, hizmet ve lüks tüketim ürünleri ihracatı yapma potansiyeli artacaktır.
- Risk: Çin’in teknoloji ve imalat sektörlerinde kendi kendine yeterlilik hedefine odaklanması, Türk firmalarının aynı sektörlerdeki rekabetini uluslararası pazarlarda daha da zorlaştırabilir.
- Tedarik Zinciri: Küresel ticaret akışındaki herhangi bir değişiklik (gemi trafiği, üretim kaymaları), lojistik ve maliyetler açısından Türkiye'yi hızla etkileme potansiyeli taşımaktadır.
ÇKP'nin 4. Genel Kurulu, 23 Ekim'de sona erecek ve alınan kararların detaylarının önümüzdeki günlerde açıklanması beklenmektedir. Bu detaylar, Türkiye'nin dış ticaret ve yatırım politikalarına yön vermede kilit rol oynayacaktır.
